Kişilerarası İletişim Çatışmaları Nedenleri




  • İLETİŞİM BECERİSİ

   İletişim çatışmalarının belli bir kısmını da iletişim kurmadaki bilgi eksikliğinden kaynaklandığını kabul etmek gerekir. Bu hataların arkasında bazı derin psikolojik nedenler olabilir, fakat yine de kişilerin dikkatini farkında olamadıkları bu hatalarına çekebilirsek, bunlardan kurtulmalarını sağlayabiliriz.
Örneğin; telâffuz bozukluklarını gidermek, konuşurken söz kesmemesini, muhatabın yüzüne bakmaya özen göstermesini sağlamak, dinlerken, muhatabına nasıl geri bildirim verebileceği konusunda eğitmek...vb. hataları en aza indirmek bakımından yararlı olabilir.


KİŞİSEL FAKTÖRLER, CİNSİYET: Araştırmalar, kadınların ve erkeklerin sergiledikleri iletişim biçimleri ve bu iletileri algılayışları arasında farklılıklar bulunduğunu göstermektedir.

FİZİKSEL GÖRÜNÜM:
İnsanların birbirleriyle ne tür iletişim kuracaklarını belirleyen etkenlerden birisi de fiziksel görünümleridir. İnsanlar yeni karşılaştıkları birinin dış görünüşüne bakarak, o kişiyi zihinlerindeki bilişsel kalıplardan birisine yerleştirirler ve ona göre ”efendi, bey, beyefendi, bacı, bayan, hanımefendi...” demeye karar verirler.

  Fiziksel görünüm, karşımızdaki hakkındaki bilgi eksikliğimizi gidermekte kullandığımız en kolay ipucu kaynağı olmanın yanında, o kişinin kendisi bakımından da önemlidir. Çünkü insanlar kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa, başkalarının kendilerine o şekilde hitap etmelerini beklerler. Fiziksel görünüm bu yönüyle, insanın kendisini tanımlamasının somutlaşmış şeklidir. Bununla birlikte fiziksel görünümü, insan ilişkilerinde tek ve belirleyici bilgi kaynağı olarak kullanmak, önemli sorunlar yaratabilir.




  • TUTUMLAR

  Kişilerin belirli psikolojik objelere ilişkin düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını düzenli bir şekilde oluşturan eğilimlerine ”tutum” adı verilir.
Eşyalara, kurumlara, düşünce sistemlerine, kişilere, ülkelere... vb. yönelik çeşitli tutumlarımız vardır. Bunların bir kısmı olumlu, bir kısmı olumsuzdur.
  Tutumlarımız, yeterli bilgiye sahip olmadığımız durumlarda bize özet bilgiler sağlayarak, çevreye uyumumuza katkıda bulunur. Ancak, bu özetin gerçeğin ifadesi olmaması halinde, buna dayalı düşünce, duygu ve davranışlarımızın da yanlış olması gibi bir tehlikesi vardır.
  İnsanlar sosyalleşme süreçleri boyunca birbirlerinden kalıplaşmış tutumlar edinirler. Bu tutumlarını akıllarını kullanarak veya sınama yoluyla test etme yoluna başvurmazlar. Bu yüzden tutumlar önemli çatışma kaynağı olma riski taşırlar.

KÜLTÜREL FAKTÖRLER:  İnsanlar, içinde yaşadıkları kültürün ve dilin niteliğinden kaynaklanan bir takım çatışmalar yaşayabilirler. Araştırmalar, gerek çatışma biçimleri, gerekse çatışmalarıçözme yöntemleri bakımından kültürler arasında farklılıklar bulunduğunu göstermektedir.
  O halde, bir insanı anlamanın boyutlarından birisi de onun mensup olduğu kültürü anlamaktır. Bu yüzden ruh sağlığı alanında çalışanlara, muhataplarının mensup olduğu kültürü (ya da alt kültürü) dikkate almaları salık verilmektedir.
  Kültürün önemli ögeleri olan kurallar, dil ve roller üzerinde ilave açıklamalara ihtiyaç vardır.

KURALLAR: Her toplumda belirli durumlarda insanların nasıl davranacaklarını belirleyen, yazılı olmadığı halde, toplumun çoğunluğu tarafından bilinen kurallar vardır.
Bu kurallara uymayanlar, sosyal çevrelerinden gelen doğrudan veya dolaylı baskılarla karşılaşırlar. Bu yönüyle kurallara uymamak, önemli bir çatışma kaynağıdır.
  Toplumsal kurallar zaman içinde değişikliğe uğrarlar. Bu süreç içinde, değişime intibak farklılıkları sebebiyle de insanlar arasında çatışmalar ortaya çıkabilir.