Anne-Babaların Gözlem ve Soruları




7. Nasıl bir mesleği olmalı?

Bireyin seçeceği meslek, yaşam biçiminin en önemli etkenlerinden biridir. Nerede, nasıl bir işi olacağı ve çalışma şartları meslek seçimini direk etkiler. Hatalı seçilmiş, bireyin karakterine uygun olmayan bir iş, kişinin yaşam boyu sürecek huzursuzluğuna ve başarısızlığına sebep olabilir. Kişi ancak yetenekli ilgili olduğu meslekte üstün başarıyı ve çalışmanın verdiği mutluluğu yakalayabilir.
Artık gençlerimize doktor, mühendis veya müdür ol telkini yapmak yerine, en iyisini yapabileceği, onu mutlu edecek bir meslek sahibi olmasını tavsiye etmeliyiz. Bu konuda ona yardımcı olmalı, kendi gerçekleştiremediğimiz hayallerimizi çocuklarımızda gerçekleştirmeye kalkmamalıyız. Onların ilgi ve yeteneklerini takip edip, onlara destek olup, o alanda eğitim almalarını sağlamalı ve teşvik etmeliyiz.


8. Anne-babaların genel davranışları nasıl olmalı?

Eleştiri, nasihat gibi yöntemler ters etki yapar. Nasihat yerine aktif dinleyici olmak gerekir. Gencin duygularını anlayabilmek, sevinç ve üzüntülerinden haberdar olmak, duygularını paylaşmak gerekir. Gence emir vermek yerine, fikir vermek daha yapıcıdır. Tehdit, baskı gibi yöntemler isyana, yalana, evden kaçmaya yöneltir.Esnek, sabırlı ve sevgi dolu büyükler bu dönemde gençlerin vazgeçilmez ihtiyacıdır.
Sevgi ve güven dolu bakış, güler yüz, tatlı söz, gencin en büyük ihtiyacıdır.
Anne Babalara Düşen Görevler:
Gençlerdeki başarısızlık yerine başarıyı,  olumsuz davranışlar yerine, olumlu davranışları görün. İstenmeyen davranışlarını abartmayın, genellemeyin, onları direk suçlamayın, kızmayın ve en önemlisi başkaları ile kıyaslamayın.


9. Gittikçe bizden uzaklaşıyor:

Gençler kendilerini olduğu gibi kabul eden, sevgi, saygı gösteren, desteğini kendisinden esirgemeyen bir aileye ihtiyaç duyarlar. Eleştiren, nasihat eden, desteğini şartlara bağlayan aile tutumlarına karşı aşırı tepkili olurlar.
Davranışları yargılanan, çevresindekiler tarafından sürekli eleştirilen gençler, büyüklerinin kendisini anlamadıklarını düşünerek onlardan uzaklaşır. Kendisini, içinde rahat edeceği, anlayış ve hoşgörü bulabileceği çevresindeki en yakın grubuna yöneltir. Böyle bir grubu dahi bulamayan gençlerde ise, psikolojik bozukluklar oluşmaya başlar.
Aile olarak gençlerimizle ilgilenmeli, davranışlarını ancak çok gerektiğinde, onları kırmayarak değerlendirmeli ve ailenin değerli bir üyesi olduklarını gençlerimize her zaman göstermeliyiz.
İlerlemiş durumlarda uzman desteği önemlidir. Yalnızlık ve anlaşılamama duygusu gençleri intihara yönelten ön önemli sebeplerdendir.