Kişilerarası İletişim Çatışmaları



1. YÖNELİM ÇATIŞMALARI:


Aktif Çatışma: (Kötü adamın her söylediği kötüdür.)


Kişilerin birbirlerinden hoşlanmamaları, birbirlerine kızmaları durumunda aktif çatışma ortaya çıkar.

İnsanların birbirlerine karşı tavır alıp, aktif çatışmaya girmelerinin belirgin veya örtülü sebepleri olabilir.
Belirgin sebep: Bir kişi ile ilgili olumsuz geçmiş bir yaşantımız varsa ve o kişi bizim normalde doğru bulduğumuz şeyi dile getirse, biz o kişiye kızar, onunla çatışmaya gireriz.

Örtülü sebep: Belirgin bir sebep olmadan, karşımızdaki insandan rahatsız oluyorsak, rahatsızlığa yol açan sebep büyük ihtimalle bizim içimizde saklıdır.
Örneğin; sahip olduğumuz fakat hoşlanmadığımız bazı özelliklerimiz vardır ve bu özelliklerimizin farkında değilizdir. Bu özelliği başka bir insanda gördüğümüzde, bilinçsiz şekilde o insandan rahatsız oluruz. 

Bazen de, sahip olduğumuz ve hoşlanmadığımız bir özelliğimizi psikolojik savunma mekanizmalarından birisi olan “yansıtma” mekanizmasını kullanarak çevremize atfederiz.

Aslında öfke kendimize yöneliktir. 



Pasif Çatışma: (Küsler Diyaloğu)


İnsanların herhangi bir sebepten ötürü, örneğin çekindikleri ya da küs oldukları için birbirleriyle iletişim kurmamalarını pasif çatışma olarak adlandırıyoruz.

Bu kişiler, bir yandan küslüğü sürdürmek isterken, bir yandan barışmayı isterler.
Küsme sağlıksız bir iletişim şeklidir. Bu ikilem tarafların ruh sağlığını bozar. İletişimi en aza indirir.
Büyüklerin çocuklara küsmeleri ise, çocuklar açısından çok daha zehirleyici, ruh sağlığını bozucu niteliktedir. Çocukları sevgiden yoksun bırakarak cezalandırmak yerine, konuşarak hatalarını iletmek daha fonsiyonel olabilir.

Herkesin, özellikle çocukların, çevreden gelecek uyarılara ihtiyacı vardır. Çevreden gelen uyarılar kesildiğinde veya azaldığında ruh sağlığı olumsuz şekilde etkilenir. 



Varoluş Çatışması: (Ben sandım ki...)

Bir insan, karşısındakinin sözlerini yanlış anlarsa ya da onun sözleriyle ilgili olmayan bir mesaj alırsa, bu duruma varoluş çatışması adı verilir.

Varoluş çatışması sırasında kişinin ilgisi karşısındakine değil, kendisine yönelmiştir. Yani kişilerden her biri kendi varoluşunu yaşamaktadır.